1138-1193 yılları arasında yaşayan Selâhaddin Eyyubi, Haçlı seferlerine son veren fetihlerin komutanı, Eyyubi hanedanın kurucusu, Suriye ve Mısır sultanıdır. 1171 yılında Mısır’ı, 1187 yılında Kudüs’ü fethederek, bölgedeki Haçlı istilâsını tümüyle sona erdirmiştir. İki halifeli sistemi ortadan kaldırarak bölgede Müslüman birliğinin kurulmasını sağlamıştır. Atabey İmâdeddin Zengi’nin emrinde savaşan komutan Necmeddin Eyyub’un oğludur. Vakanüvislerin kayıtlarına göre, Selâhaddin Yusuf’un doğduğu gece, babası Necmeddin Eyyub tüm ailesiyle birlikte Tikrit’ten Halep’e göçmüş ve burada Halep valisi İmâdeddin Zengi Hazretlerinin emrine girmiştir. Selâhaddin Eyyubi küçük yaşlardan itibaren babasının ve Atabey İmâdeddin Zengi’nin gözetiminde çok iyi bir eğitim almış ve devletin her aşamasında bulunarak, adım adım yükselerek tecrübe kazanmıştır. Amcası Eseduddin Şirkuh da, babası Necmeddin Eyyub gibi, İmâdeddin Zengi Hazretlerine ve Nureddin Mahmud Zengi Hazretlerine ömür boyu bağlı kalmış, yüksek rütbeli bir komutandır. Genç Selâhaddin, Şam’daki Dar’ül-Hadis’ten mezun olmuş, burada geometri, astronomi, matematik, mantık, felsefe, sosyoloji, fıkıh, tarih dersleri almıştır. Önceleri bir ilim adamı olmak istemiş, yönetici olma arzusu göstermemiştir. Selâhaddin’in askeri alanda çalışmasını ve yükselmesini Nureddin Mahmud Zengi Hazretleri istemiş ve onu amcası Eseduddin Şirkuh’la birlikte genç yaştan itibaren önemli seferlere göndermiştir. Asker olarak kazandığı başarılar sonucunda Selâhaddin, 1169 yılında amcası Şirkuh’un ölümü üzerine, 31 yaşındayken, melik unvanıyla Nureddin Mahmud Zengi Hazretleri tarafından Mısır’daki Suriye birliklerinin komutanlığına atanmıştır.
1171 yılında Mısır’ı fethedip buradaki Fatımi halifeliğine son vererek, Bağdat’taki Abbasi halifeliğine bağlılığını ilan eden Selâhaddin Eyyubi, Mısır’ın yöneticisi durumuna geldi. Böylece İslam dünyasındaki iki başlılık son bulmuş ve biri Bağdat’ta, biri de Mısır’da olmak üzere mevcut olan iki halifeli yapı değiştirilmiş oldu. Selâhaddin Eyyubi Hazretleri, Nureddin Mahmud Zengi Hazretlerine hayatı boyunca bağlı kaldı, fakat onun 1174 yılında vefat etmesiyle durum değişti. Suriye, Kuzey Mezopotamya, Filistin ve Mısır’daki tüm Müslüman topraklarını kendi bayrağı altında birleştirmeye girişti ve İslam birliğini tekrar kurdu. Uzun bir mücadele sonrasında, 1187 senesinde, seksen sekiz yıl Haçlıların egemenliğinde kalmış olan Kudüs’ü teslim aldı.
Selâhaddin Eyyubi Hazretleri, sadece üstün savaşçılığı ve komutanlığıyla değil; esas olarak adaleti, dürüstlüğü ve cömertliğiyle dostlarının ve düşmanlarının sadakatini ve hayranlığını kazanmıştır. Sahtekârlık, ahlâksızlık ve gaddarlıktan uzak, cömert, erdemli, ama kararlı bir hükümdar olarak tanınmıştır. İbret alınan öyküleri, adeta birer efsane haline gelerek, Batı’da ve Doğu’da bugüne dek hayranlıkla anlatılagelmiştir.